Risk değerlendirmesi: İşyerinde var olan ya da dışarıdan gelebilecek tehlikelerin belirlenmesi, bu tehlikelerin riske dönüşmesine yol açan faktörler ile tehlikelerden kaynaklanan risklerin analiz edilerek derecelendirilmesi ve kontrol tedbirlerinin kararlaştırılması amacıyla yapılması gerekli çalışmaları ifade eder.
Diğer bir tanıma göre, tehlikelerden kaynaklanan riskleri değerlendirme süreci, mevcut önlemlerin yeterliliğinin hesaba katılması ve bu risklerin kabul edilebilir seviyede olup olmadığına karar verilmesine risk değerlendirmesi adı verilir. Risklerin değerlendirilmesinde temel amaç, çalışanların sağlığının korunması ve güvenliklerinin sağlanmasıdır. Tehlikeleri ortadan kaldırmak ve bu sayede çalışanları, işyeri veya iş riskleri ile karşı karşıya bırakmamak; risk tespit edilen durumlarda gerekli önlemleri derhal almak ve ramak kala olaylar meydana gelse bile, her an, mevcut risklerin bir kazaya yol açabileceğini hatırdan çıkarmamak, risk değerlendirme süreci olarak ifade edilebilir.
Çalışanların tehlike ve risklerden korunması amacıyla 6331 Sayılı Kanun’la işverene yüklenen görevlerin en önemlilerinden birisi risk değerlendirmesi yapmak veya yaptırmaktır. Risk değerlendirmesi, önce çalışanları korumak sonra da işyerini ve belki de işyerinin çevreye verebilmesi muhtemel zararlardan, başka kişi ve kuruluşları korumak amacıyla yürütülmesi gereken bir faaliyettir. İş sağlığı ve güvenliği çalışanların sağlıklarının ve güvenliklerinin korunmasını hedefler. İş sağlığı ve güvenliğini sağlamak, işverenlerin görevidir.
Çünkü çalışanın işini yaptığı sırada beden ve ruh sağlığına yönelen tehlikelerin kaynağı, işverenin iş organizasyonu kapsamında yürüttüğü faaliyetlerin sonucudur.
Özel sektörde çalışan bir işçi, iş sözleşmesi ile işverenin iş organizasyonuna dahil olur ve işyeri ortamının yaratacağı fiziki tehlikelere açık hale gelir. Bu nedenle işveren, iş sözleşmesinden doğan bir borç olarak çalışanı gözetmeli, onun iş sağlığı ve güvenliğini sağlamalıdır. İşvereninin, çalışanları gözetme borcunu yerine getirebilmesi ise tüm işyerlerinde (kamu-özel) risk değerlendirmesi yapılması ile mümkün olabilecektir. İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu ve ona bağlı olarak çıkartılan yönetmelikleri hukuka uygun şekilde uygulamak için Kanun’un kalbi niteliğindeki risk değerlendirmesinin yapılması gerekliliği vardır. Risk değerlendirmesi yapılmayan işletmelerde iş kazası ve meslek hastalıklarının yaşanmasına onay verilmiş olmaktadır. Çünkü çalışanları bekleyen tehlikeler ve riskler bilinmiyor olacaktır. Özellikle ölümle sonuçlanan iş kazası yaşanması durumunda gerek işverenin gerekse iş güvenliği uzmanın, hapis cezasına kadar götürebilecek yaptırımlarla karşılaşılması mümkündür. Kamu ve özel tüm işyerlerini kapsamına alan 6331 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanun’u tehlikelerin ortaya çıkarılmasını ve bu tehlikelerin neden olabileceği risklere karşı derhal önlem alınmasını emretmektedir. Bunları yapabilmek, ciddi yapılmış ve yapıldıktan sonra gerçek anlamda uygulamaya konulmuş ve gerektiğinde revizyona tabi tutulmuş Risk Değerlendirmesi ile mümkün olabilecektir.
Hizmetlerimiz hakkında daha fazla bilgi almak için hemen bize ulaşabilirsiniz.
SMART OSGB olarak sizlere İSG alanında ihtiyacınız olacak tüm hizmetleri sunuyoruz.
İşyerinizde sağlıklı, güvenli bir çalışma ortamına sahip olun!